UYUMSUZ KİTAP YORUMU:

UYUMSUZ









Uyumsuz benim en sevdiğim serilerden hatta bir aralar kafayı takacak kadar sevmiş olduğum serilerden biri. Bu yorumun bazı yerleri spoiler olacak çünkü hislerimi açıkça sahne sahne anlatmak için can atıyorum.
Bir kere Uyumsuz serisini çok öncelerde izlemiştim. Hatta izlememle alakalı bir hikaye de var. O zamanlar kitap okumayı pek sevmezdim. O zamanlar dediğim 3-4 yıl kadar önce. Ve Uyumsuzun filmi internete düşeli 1 ay kadar olmuştu. Etrafımdaki insanlar filmseverliğimi bildikleri için sürekli bana izlemem gerektiğini söylüyorlardı. Ama film kapağı hiç çekici gelmiyordu bana. O kapak şuydu;







Dediğim gibi sıradan bir bilim kurgu hikayesi, yine aynı şeyler diyordum. Çevremdeki herkes bunu izledi. Ben her zaman izleyeceğimi söylüyordum ama bir türlü oturamıyordum. Ve işte o gün geldi. İzledim ve bırakamadım. Kuralsızın sinemalarını beklerken nasıl da kendimi yerden yere vuruşumu hatırlıyorum. Sinemaya gidememiştim çünkü başıma kötü şeyler gelmişti. Yandaşta da öyle. Ama Uyumsuzu izledikten sonra her ne olduysa kitaplarını hemen almıştım. Hatta çok iyi hatırlıyorum Uyumsuzu kitap fuarından almıştım. O zamanlar etiket fiyatı 20 TL Civarındaydı. Mazi gönlümde yaradır ki efendim şuan 30, ciltlisi 33buçuk TL.




ŞUNU söylemek istiyorum sadece. Serinin ilk filmlerini izledim ve kitaplarını yarılara kadar okudum çünkü o zamanlar kitap okumaktan nefret ediyordum. (BU CÜMLEYİ SÖYLEYENLERDEN ŞUANDA GÖZ DEVİREREK UZAKLAŞIYORUM) Yani kim okumayı sevmez ki? Dediğim zaman etrafımdaki insan çoktu, o zamanlar o insanlardan biriydim.
NEYSE.

Kitabın konusuna gelelim. 4. Dünya savaşından sonra her yer harap oluyor ve halk 5 gruba ayrılıyor. Dostluk, Dürüstlük, Bilgelik, Fedakarlık ve Korkusuzluk. Herkes 16 yaşında bir teste giriyor ve bu test sonucunda isteyen istediği gruba girip orada sonsuza dek yaşıyor. Tabi grupların belli kuralları var. Ayrıca bir de topluluksuz olanlar var. Onlar dışlanmış kişiler, evsizler. Baş karakterimiz Beatrice 16 yaşına basıyor ve abisi Caleb ile beraber (abisi ondan 1 yaş bile büyük değil) sınava giriyorlar. Sınav dediğim normal bizim YGS sınavından değil. Tamamen ekşın yaratacak bir simülasyon testi. Yani zihinsel. Bizim gibi Matematik, Tarih görüyorlar ama anlayacağınız düz mantık bakmıyor bu bilgeler olaya. "Ya biz bunları YGS-LYS'ye sokalım" yerine "Lanet olası pislikler 16 yaşınızdan sonra ya ailenizden ayrılıp onları asla görmeden yaşarsınız ve topluluk kurallarına uyarsınız ya da ailenizle kalırsınız ya da defolup grupsuz olursunuz" diyerek hayatlarına ekşın katıyor.



Bu arada bu simülasyonlar bilmem nelerin hepsi
Bilgelerin elinde. Anlayacağınız Bilgeler yönetiyor burayı ve Bilgelerin başı da Jenanine. Kendisini IQ seviyesi yüksek olduğu için başkan seçmişler ama zeka seviyesi öylesi geride ki kitaptaki asıl amacı her şeyi mahvetmek kadının. Bu arada merak ediyorum acaba Jeanine'i seven var mıdır?

Sonra bunlar teste giriyorlar ve Tris'in sonuçları belirsiz çıkıyor. Gözetmen ona eve gitmesini ve asla kimseye test sonucu hakkında bir şey söylememesini söylüyor. Bizim Trisin kafalar bi milyon kız ne yapacak ne edecek test sonucu ne kafasında güzel sorularla Fedakarlara gidiyor çünkü onun ailesi Fedakar toplumundan.




Seçim günü geliyor. Tris yine kafasında güzel sorularla seçimini yapıyor. SEÇİMİNİ SÖYLEYECEĞİM ÇÜNKÜ KENDİMİ TUTAMIYORUM. SPOİLER Korkusuzları seçiyor yeeeeeyyy SPOİLER BİTİMİ.
Sonra bu toplulukta Four adında bir çocukla tanışıyor. Çocuk ondan 2 yaş büyük. Yani 18. Pekala Four seni çok seviyorum. Four o kadar yakışıklı ki Tris onu ilk gördüğü anda kafasında şöyle oluşuyor 'alt dudağı kalın, üst dudağı alt dudağına göre ince' BEN BUNA İLK GÖRÜŞTE AŞK DERİM. Resmen kız çocuğu ilk gördüğü anda aşk hormonu salgılıyor. Pekala bana inanmıyorsanız gidin ilk kitabın 62. sayfasının en sonuna bakın. Gözleri nedense ilk önce dudaklarını betimliyor. Bu gelecekten bir işaretti ve yazar bunu bilerek yaptı. Filmi izlemeseydim bile bunu biliyor olurdum. Gerçekten. Ciddiyim.


Tris ve Four'un aralarında geçen her şeyi çok sevdim. Four'un Tris'e zavallı dediğinde bile arkasında yatan sebebi sevdim. Tabi Tris ona tokat atmadan önce bu daha tatlı bir olaydı ama neyse. Ben de Trisin yerinde olsam yumruğu basarım.
Four filmde gerçekten çok soğuk bir adam ama kitapta Tris ilk geldiğinde sorularını falan cevaplıyor ve o kadar da katı değil. Sadece bazen 'Bu Four mu ya' dediğim zamanlar oldu. Bazen kendisini hiç tanıyamadım çünkü. Çok tuhaf hareketler sergiledi çünkü bir sahnede.
İlk filmi izlediğim için -ki inanın bana hayatımda defalarca izlediğim en çok film Uyumsuzdur repliklerini ezbere bilirim- kitabın başlarında her sahne, her replik neredeyse aynıydı. O kadar az farklılık vardı ki 'umarım hep aynı devam etmez' dediğim yerler oldu. Ve sonra Tris topluluk seçtikten sonra filmde sadece o sahnelerin önemli olanları aldıklarını anladım. Küçük ve tatlı sahneler çok oldu. Ve o sahnelerde ÇIL DIR DIM. Evde Four♥Tris diye gezerken bir de bakmışım kitap bitmiş. Ve ben Kuralsızı okumak için deliriyorum.
Başlayacağım.
Başlamam gerek.


Normalde seri kitaplara ara veririm ama BUNA DEVAM ETMEK İSTİYORUM. Ara vermemin sebebi ikinci kitapların ortalarında sıkılıyor olmam. Ama Tris ve Fourdan asla sıkılacağımı düşünmüyorum (büyük konuştu)
Kısa bir şekilde diğer karakterlere de değineceğim çünkü hep Tris ve Fourdan bahsettim.

İlk olarak Trisin anne ve babasını seviyorum hatta annesinin müthiş bir kadın olduğunu düşünüyorum. Four'un babasından nefret ediyorum. 2. kitapta annesiyle de karşılaşacağız ama bunu filmden biliyorum. Kitabı okumadan karar vermek istemiyorum çünkü kitaptaki karakter,ruh ve düşüncelerle film çok ayrı. Film çok kabataslak ve ben Tris'i tanıdığımı 4 yıl sonra yeni yeni fark ediyorum. Gerçekten küçük olduğu psikolojisinin içinde olduğu için insanların onu küçümsediğini düşünen bir kız ve bunu toplulukta kanıtlamak istiyor.

Peter, Eric ve Jeanine karaktersizlerinden nefret ediyorum. Ciddi anlamda Peter ve yandaşlarından da nefret ediyorum. Al için ne desem bilemiyorum. Salak bir çocuktu. Will için üzgünüm -nedenini okuyan bilir-. Christina'ya nötrüm şahsen. Ben onunla arkadaşlık yapacak kadar sabırlı karakterde bir insan değilim. Ama Tris öyle. Filmde olmayan karakterlerden Uriah'a aşığım. Cidden aşığım ve filme çok fazla koymadıkları için yapımcıya ve Roth'a kızgınım. Uriah'ın kulağının arkasındaki dövmeyi görmeyi, en önemlisi onu daha çok görmeyi isterdim. Çünkü Uriah tam benim kafamdan olan bir karakter. Hatta şöyle söyleyeyim gerçekte olsaydı Four'dan bile daha iyi anlaşabilirdim onunla. Belki. Sanırım. Four'un şuan bana 'öyle olsun' diye baktığını hissediyorum. Foursinisiviyorum.

Son olarak Trisin de Fourun da dövmelerine hastayım. (Uriahınkini belirtmeme gerek yok zaten)
Kitap. Çok. Güzel. Okuyun. Ben. İkincisine. Başlıyorum.
Sevgiler.
R.
C.









                                                              T O D A Y ' S  M U S İ C




Yorumlar

Popüler Yayınlar