(Fotoğraf bana aittir.)

Dün bir kitap bitirdim ve yorumunu girmek istedim. Yolcu kitabı Alexandra Bracken'ın sanırım geçen yıl çıkardığı serinin ilk kitabı. İkinci kitabı Ekim ayında Parodi yayınları tarafından Türkçeye çevrilecek ve Ekime'e çok kalmadığı için okumalıyım diye düşündüm.

 Konusu: Kitabın baş kız karakteri olan Etta annesi ona küçükken her ne kadar çok sevecen ve iyi yaklaşsa da büyümeye başladığında aralarına büyük bir duvar ve soğukluk girdiğini fark ediyordur.
 Etta'nın keman öğretmeni Alice Etta'nın annesi Rose'dan ona daha sıcak ve bir anne edasıyla yaklaşmıştır.
17 yaşında keman için sahne alması gerektiğine karar verirler ve Etta sahneye çıkar. Kitap burada başlıyor aslında. Etta kendisini bir anda bambaşka bir dünyada buluyor. 18. Yüzyıla Atlantik'e gidiyor. Annesiyle arasında olan soğukluğu ve aslında kim olduğunu öğreniyor.
 Etta Atlantikde kendisini Nicholas Carterla bir yasak aşkın içinde buluyor.

 Konu kısaca bu. Spoiler vermeden anlatmaya çalıştım umarım başarılı olmuşumdur. Yorumuma gelirsek Bracken'ın kalemini en son Karanlık Zihinlerde okumuştum ve gerçekten Karanlık Zihinlerdeki kalemi Yolcudakinden çok çok çok fazla farklı. Açıkçası daha güzel, daha gelişmiş, daha ayrıntı ve betimlemeye sahip. Kesinlikle kendini geliştirdiğini düşünüyorum.
 Bracken'ın yaptığı bir diğer beğendiğim şey ise kitaplarına bir siyahi ya da farklı şeyler eklemesi. Karanlık Zihinlerde sanırım japonlu ve siyahi karakterler vardı. Yolcuda Alexandra kesinlikle sınırını aşmış. Şam'a ve müslümanlara uzanan, on altıncı, on sekizinci, on dokuzuncu yüzyılda farklı ülkelere farklı gelenek, görenek ve kültürleri araştırarak yapılmış. Açıkçası bunları kitaba yansıtabilmek için çok büyü karaştırmalar yapıldığı belli ve buna hayran kaldığımı açıkça belli etmeliyim.
 Nicholas Carter karakteri bir siyahi ve annesi köle. Bu ayrıntılara bayılıyorum Alexandra! Seni seviyorum sevgiler saygılar. Böyle güzel karakterler yazdığın için teşekkür ederim. Şaka bir yana cidden Nicholas karakterini çok sevdim. Etta'ya "Kaptan" diye hitap etmesi en sevdiğim olaylardan biri.
 Kitapta Nicholas'ı çok sevdiğim zamanlarda "Ya Nic neler yapıyorsun bana" deyip durdum.Hatta ona "Nicky" lakabını taktım.
Etta karakteri gerçekten girişken ve cesur bir karakter. Hani kendini 18. yüzyılda bulsa bile bununla ayakta durmayı başaran zeki bir karakter. Hani baş karakterler normalde başta hiçbir şey anlamaz gibi yaparlar ya. "18. Yüzyıl mı, ne, şaka mı bu?" falan diye tepkilerin içine girerek bunu uzattıkça uzatıp anlamamazlıktan gelirler ama Etta karakteri bu yönden gerçekten nefret ettiğim şeyi yapmadı -neyse ki-. O yüzden Etta'yı sevdim. Nicholasdan daha girişken bir karakter hatta.
 Kitapta cinsel içerik olup olmadığını soran birisi vardı. Kitapta cinsel içerik yok. Küçük yakınlaşmalar var ve çok ayrıntıya girmemiş yazar. Yani kısaca sizi rahatsız edecek türde bir şey yok.
 Kitabın sonlarına doğru -sanırım benden kaynaklanıyor ama- biraz sıkıldım o yüzden yarım puancık kırdım. Onun dışında her şeyi çok beğendim. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bracken birtanedir. ♥
 Birkaç fan çizimleri ve kitapla ilgili video, resim vs. atıp gidiyorum.
kendinize iyi bakın!
Romanlarla kalın!









TANITIM FİLMİ


Sevgiler,
Romanların Cesedi.



Yorumlar

Popüler Yayınlar