UYUMSUZ KİTAP YORUMU:

İNCEPTİON FİLM YORUMU

Bugün size geçenlerde izlediğim bir filmden bahsedeceğim. Çoğunuz bu filmi ya oyuncularından, ya da İMDB puanından tanıyordur. İnception. Benim için iç içe geçmiş çemberlerden farksız bir filmdi. İzleyenler sonunda kalakaldıran boşluğu bilir, izlemeyenler ise bilmelidir diye düşünüyorum.

İnception yani Başlangıç 2010 yılında sinemaya sunulmuş bir film. Baş karakter Dom Cobb yani Leonardo Dicaprio inanılmaz bir hırsız. Normal bir şekilde hırsız değil, aslında bilinç hırsızı diyebiliriz. İnsanları rüyanın içindeki rüyanın içindeki rüyaya, hatta onun içindeki rüyaya sokmayı başaran ve insanların zihniyle oynayan bir hırsız. Fakat kendi geçmişindeki acıları sonsuza dek onu rüyalara hapsedebilir.

Bu durum bana Lucid Dream tarzı bilimsel olarak açıklanamayan şeyleri hatırlatıyor. Lucid Dream’i biraz araştırırsanız görürsünüz, insanlar bunu çok fazla yaparsa rüyaya hapsolma riski var. Tabii bu gerçek mi değil mi bilmiyorum. Yaptığını iddia edenler var. Ben yaptığını iddia edenlerin amatörüyüm çünkü birkaç defa rüyamda bilincimi açık tutmayı başardım.

Birisi Cobb’a bir iş veriyor ama iş inanılmaz zor. Eğer bu işi yapabilirse tek temennisine kavuşabilecek, çocukarına kavuşabilecek.

Takım arkadaşlarıyla birlikte bu işe girişiyorlar ve her şey başlıyor. 

Bitişi bilinmiyor.

Filmde inanılmaz estetik bulduğum sahneler vardı. Aynalar, yansımalar, görüntülerin ve sembollerin ifade ettiği zihinsel oynamalar biraz Doctor Strange’i anımsattı. Gerçi bu durumda Doctor Strange İnception’u anımsatıyor çünkü İnception daha önce çıktı.

Bu filmi biraz geç izlesem de kaçırmadığım için mutluyum. Filmin başlangıcından en sonuna kadar tüm senaryo beni etkiledi. Sen harikasın Christopher Nolan! En kısa zamanda Yıldızlararası ve Dunkirk’i de izlemek istiyorum. (Evet hala izlemedim) Onları izledikten sonra yorumunu girmek için sabırsızlanıyorum!

Güzel kalın.

Romanların Cesedi.

                                                             T O D A Y ' S  M U S İ C